Her oyuncuya bir kestane- zar resmi ve renkli kalemler verilir. Sırayla zar atılır. Çocuklar atılan zar sayısına göre kestane resmindeki zar sayılarına eş değer alanları boyarlar.
Bir çocuk yün yumağını elinde tutar. İsmini söyler ve yün yumağını yanında oturan çocuğa uzatır.
Çocuk, ismini söyler, ipliği tutar ve yumağı yanındaki çocuğa uzatır ancak ipin ucu ilk çocukta kalır.
Oyun bu şekilde devam eder. Yün yumağı yeniden ilk çocuğa vardığında, çocukları bir biri ile bağlayan, ellerindeki yün ipliği olacaktır. Çocuklar ayağa kalkarlar, yeniden yerlerine varana kadar bir defa daireyi dolaşırlar.
Çocuklar rahat bir şekilde yere uzanırlar ve kısa bir zaman için pozisyonlarında kalırlar.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra gözlerini kırpıştırarak ve mırlayarak uyanır. Tekir pençe ucundan kulaklarına kadar keyifli keyifli gerinir.
Çocuklar Tekir gibi keyifli keyifli gerinir ve esnerler.
Ardından diliyle iyice derisini temizler. Bu arada bıyıklarını da temizlemeyi unutmaz.
Bütün çocuklar Tekir gibi temizlenirler ve sanal bıyıklarını da temizlemeyi unutmazlar.
Bir veya iki çocuk orman korucusu olarak belirlenir ve şimdi diğerlerinin büyümesine yer açmak için ağaçları tek tek kaldırır. Önce çarpık, hastalıklı veya zayıf ağaçların kaldırılmasını sağlarlar. Bunlar, kıpırdayan veya kollarını uzatamayan çocuklardır. Bu eylem iki veya üç kez tekrar edilebilir. Alan çok dar olduğunda, bazıları “hasat” olacaktır. Kaldırılan “ağaçlar” ne olmak istiyorlarsa onu dileyebilirler: bir dolap mı, bir kitap mı yoksa bir keman mı? Bu, kalan ağaçların iyi büyümesine, büyük taçlar oluşturmasına ve sonunda genç ağaçların yeniden gelişebileceği tohumlar dökmesine izin verir.
Her palet farklı sanatsal şekle bürünür, çocuklar paletlerini tamamladıktan sonra birbirlerine gösterirler ve bu konuda sohbet ederler.
Doğanın renkleri:
Renk paleti üzerinden farklı konular hakkında da konuşulabilir.
Oyuncak ayı ve oyuncak bebek yağmurun altında yürüyorlar
Eğer bebeğin ve oyuncak ayının yağmurdan korunacak eşyaları varsa yanlarına alabilirler.
Resimli hikâye
Beldin ayıcık yağmurda yürüyüşe çıkıyor:
Çocuklar içi kum ve midye dolu kapta midyeleri ararlar, kim daha çok midye buldu? Midyeler şekil ve boyutlarına göre sınıflandırılır. Çocuklar buldukları midyeleri sayarak. Midye kartlarının üzerine koyarlar. Büyük boy midye kartları 1’den 10’a sıralanır. İlgili sayı kartları yanlarına konulur. Küçük boy midye kartları üst üste dizilir ve çocuklar diledikleri bir kartı çekerek midyeleri sayarlar
Resimli kartlar print edilir, PVC ile kaplanır ve kesilir. Yapıştırmalı sayılar mandala yapıştırılır.
Bilye v.b. malzemeler ile resimli kart oyunu:
Oyun önce kolay, sonra karmaşık resimli kartlarla oynanır,
Sınıflandırma: Her küçük hayaletin üzerine bir bilye yerleştirilir,
Ormanda ve vadide, süpürsün kışı da gelsin ilkbahar.
Çocuklar gürültü ve patırtı ile kış adamının uyanışını canlandırırlar:
Çocuklar seslice alkış yaparlar ve ayaklarıyla tepinirler.
Çocuklar kış adamının hiddetli sesini ve nefes alışverişini taklit ederler.
Çocuklar müzik enstrümanları ile vahşi ve sesli kış mevsimi adamını canlandırırlar.
Yakınıyorlar: “İlkbahar, lütfen geri gel! Öğretmen bir flüt ile
Yönerge Bingo: Her oyuncuya, kart motiflerinin üzerinde olduğu bir şablon ve kâse
dolusu sticker verilir. Oyun yöneticisi bir kartı havaya kaldırır ve çocuklar şablonlarını üzerinde ki o motifi bulurlar ve üzerine bir sticker koyarlar.